|
Rehberlik

|
 | DERS ÇALIŞMAK YERİNE ÖĞRENMEK
Masa başına otururken amacınıza yönelik davranırsanız, başarıyı yakalamanız garantilenir.
"Bugün iki saat matematik çalışmalıyım" diye odasına giren bir öğrenci bildiğim kadarıyla kendisini hapsedilmiş gibi hissediyor. Bu sıkıntıyı tek azaltan faktör de vicdanın kısmen rahatlamış olması. Kısman diyorum, çünkü çoğu kez bu çalışmanın sonucu istediği gibi olmuyor.
Öğrenme süresi, konudan konuya değiştiği gibi kişiden kişiye de değişir. Ayrıca kişinin konuyla ilgili taban bilgisi, konuya olan ilgisi de süreyi etkiler. Anlaşılıyor ki, hedefimiz süre değil, konu olmalıdır.
"Matematik dersinin sayılar konusundan üslü köklü sayıları öğreneceğim" diye masa başına geçen bir öğrencinin hedefi bellidir. Bir önceki yazımızda da öğrenmenin en etkin biçimini paylaşmıştık.
O halde; amaç yöntem bellidir. Sonucun gelmemesi için bir neden görebiliyor musunuz?
Burada hatırlanması gereken bir şey kalıyor sadece; o da kararlı olmak.
Öğrenme süreç işidir, bu nedenle de istikrarlı davranmayı gerektirir.
Öğrenmeyi 3 basamak halinde düşünebiliriz.
Öğrenileni
farklı kaynaklarda uygulama
Ödevleri pekiştirme,
çözülemeyen sorular aracılığıyla
eksiği kapatma
Dersi dinleme ve
anlama
Uygulama basamağına geldiğimizde bilgilerimiz sağlamlaşıyor, artık unutma tehlikesi yok. Ancak dinleme-anlama ile ödevlerle pekiştirme arasındaki sürecin çok önemli olduğunu vurgulayalım. Bilimsel olarak da kanıtlanmıştır ki, ilk 24 saat bilginin pekiştirilmesinde çok önemli bir zaman dilimidir.
Buraya kadar yazdıklarımız ideal olanıdır. Öğrencinin keyifsiz olduğu zamanlar ya da birden oluşan gezi programları ile karşılaşması da çok olağan.
Bu durumda, kişinin yitirdiği zamanı uygun bir şekilde telafi etmesi beklenir. Kimse robot değildir ve birtakım dış etkiler planları değiştirebilir.
Belirlenen sürede, belirlenen hedefe erişilmiş ise başarıya ulaşılmıştır. Zamanı etkin kullanma konusunu da bir başka yazımda paylaşırız.
|
|